Gençlerin yeni fobisi: Telefonda konuşmak
Günümüzde telefonsuz bir hayat tahayyül etmek birçok kişi için neredeyse imkansız. Özellikle de gençler için. Ama gündelik yaşamında telefonu video izlemekten mesaj yazmaya, sosyal medya platformlarını kullanmaya kadar farklı amaçlar için kullanan gençlerin bazıları telefonlaşmaktansa korkuyor. Bunlardan biri de Stephanie Cao. Cao sosyal medya platformu Youtube’da 3 bin abonesi olan genç, Berlinli bir üniversite öğrencisi. İnternette dolaşmayı seviyor, çektiği videoları Youtube’a yüklemek ise onun için çocuk oyuncağı. Ama doktor randevusu almak için telefon açmaya korkuyor. Hatta telefon açmamak için elinden geleni yapıyor. Bu durum telefonlaşma fobisi olarak nitelendiriliyor. Yeni bir sosyal fobi mi? Heidelberg Üniversitesi Psikiyatri Kliniği Başhekimi Nadine D. Wolf bu durumun yeni bir sosyal fobi haline gelebileceği görüşünde. Fobi uzmanı başhekim, telefon fobisinin nedenini değişen iletişim alışkanlıklarına bağlıyor. Zürih Üniversitesi Medya Pedagogu Philippe Wampfler ise bu değişimi şöyle açıklıyor: “Eskiden komşunun çim biçme makinesini ödünç almak istendiğinde üç seçenek vardı: Telefon açmak, mektup yazmak ya da komşuya gitmek. Günümüzde ise hızlıca WhatsApp mesajı yazılıyor. En az direnişle karşılaşılacak yol.” Almanya’da çocuk, gençler ve ailelerin medya tüketim alışkanlıklarıyla ilgili olarak yapılan JIM araştırmasının 2018’deki sonuçlarına göre 12-19 yaş arasındaki gençlerin yüzde 95’i birbirleriyle düzenli olarak komünikasyon platformları üzerinden iletişim kuruyor. Her beş gençten sadece biri gündelik hayatında akıllı telefonunu telefonlaşmak için kullanıyor. “Sorun eskiden de vardı” Medya pedagogu Wampfler’e göre aslında telefonlaşma konusunda insanların eskiden de sıkıntıları vardı. Ancak Wampfler, “Okul dönemi ya da üniversite bittikten sonra iş hayatında insanlar telefonlaşmayı öğrendiler. Nedeni basit: Çünkü yapmak zorundaydılar” diyor. Youtube’da sayfası olan üniversite öğrencisi Stephanie Cao’nun, neden telefonlaşmaktan nefret ettiğini anlattığı videolar birçok kullanıcının duygularına tercüman oluyor. Bir abone böylesi bir videoya, “Aman Tanrım, çok rahatladım. Bu sorunu (telefonlaşmak) yaşayan bir tek benim sanıyordum” yorumunu yapıyor. Korkunun nedenleri Fobi uzmanı başhekim Wolf insanların telefonlaşma korkularının nedenlerini şöyle sıralıyor: “Reddedilmekten korkma, telefonda utanç verici ya da küçük düşürücü bir duruma düşme ya da telefon görüşmesi sırasında odak noktası haline gelme ve tanınmayan bir kişiyle konuşma.” Wolf’a göre gençler arasında yaygın olan telefon fobisi bir çeşit sosyal fobi. Başhekim, “14-20 yaşları arasındaki gençlerin yüzde 17’sinin bu durumdan muzdarip olduğuna dair ipuçları var” diyor. Fobi uzmanına göre bu durum genç kızlar arasında erkeklerden daha yaygın. Fobinin sonuçları kızarmak, titremek, kekelemekten kusma ya da altını ıslatmaya kadar varabiliyor. “Terapi şart” Başhekim telefonlaşma korkusunun büyük olması ve bireyin gündelik hayatını kısıtlaması halinde terapi sayesinde telefonlaşmanın yeniden öğrenilmesini tavsiye ediyor. Bu durumda sadece psikiyatrist ya da terapistlerin yardımcı olabileceğini söyleyen doktor, bunun yanı sıra insanların kendileriyle aynı sorundan muzdarip insanların gittiği yardım gruplarına katılmalarının da katkısı sağlayacağı görüşünü dile getiriyor. Medya pedagogu Wampfler, telefonlaşma korkusunun telefon tekniğini kullanma pratiğinin kaybedilmesiyle de ilgisi olabileceği görüşünde. Pedagoga göre korkusu olanlar bu girdaptan çıkabilmek için telefon açmaktan kaçınma stratejisinden vazgeçmeli. Telefonlaşma korkusu olan Youtube bloggeri Stephanie Cao mutlaka gerekliyse telefon açtığını söylüyor ve bunu sabah uyanır uyanmaz yaptığını anlatıyor. Nedenini ise, “Uyandığımda çok daha rahat oluyorum” sözleriyle açıklıyor. dpa / HT,BK © Deutsche Welle Türkçe